SEMA ADMİN
Mesaj Sayısı : 287 Kayıt tarihi : 05/09/09 Yaş : 32 Nerden : Kocaeli
Kişi sayfası BAŞARI: 200
| Konu: EDEBİYAT 183 ile 217 Arası Kitapdaki Tüm Cevaplar (Kitabın sonları) Salı Ekim 13, 2009 6:43 pm | |
| SAYFA 183
2.a) Mecnun: Aşık Leyla: Sevgili Nevhel: Yardımsever Zeyd: Dost İbn-i Selam: Aşık Mecnun'un Babası: Şefkatli Leyla'nın annesi ve babası: Zalim
b) Leyla: Hikayenin baş kahramanlarından birisi Zeyd: İkinci derece kahramanlardan birisi Nevhel: İkinci derece kahramanlardan birisi İbn-i Selam: İkinci derece kahramanlardan birisi Mecnun'un babası: İkinci derece kahramanlardan birisi Leyla'nın annesi ve babası: İkinci derece kahramanlardan birisi
SAYFA 184
c) Tarihimizde veya günümüzde var olması mümkün değildir. Çünkü bu kahramanlar hayal ürünü kahramanlardır.
3.a) Bu olaylar arasında "aşk"ın yaşanışı bakımından bir ilişki vardır. Ahmet Yesevi'nin peygamber sevgisi, Tahir ile Mecnun'un aşk anlayışları bunu göstermektedir.
b) Mecnun, yalnız kalmak ve aşkını yalnız başına sadece kendisiyle yaşamak için çöllere düşmüştür.
c) Hikayede birçok mekan vardır. Ancak sadece Kâbe ile ilgili tasvir yapılmıştır.
d) Hikayedeki mekanlar, şairin kafasında kurguladığı hayali mekanlardır. Ancak bazılarınının gerçekle ilişkisi de vardır. (Çöl ve Kâbe)
5.a) "Aşk, vuslat binasını sağlamca kurup mana aleminde seninle beni buluşturdu;" ... "Sen halini değiştirme; Leyla ne diye Mecnun olsun?"
b) Aşk, insanı insan yapan en büyük erdemdir.
c) Evrenseldir. Çünkü günümüzde de aşk teması işlenmektedir.
6) Sadece aşk unsuru kendimize ve çevremize aittir. Diğer unsurlar kendimize ve çevremize ait değildir.
8.a) "Mesnevi Geleneği" dir.
b) Mesnevi'nin Özellikleri: -Beyitler kendi arasında kafiyelidir. -Aruzun kısa kalıplarıyla yazılır. -Beyit sayısı sınırsızdır. -Olayların yaşandığı zaman belirsizdir. -Beş mesneviden oluşan esere "hamse" denir. (İlk hamse sahibi şair Ali Şir Nevai'dir.)
9) Mesnevi'de anlatılan olaylar zamanımızdan farklıdır.
10) Anlatıcı herşeyi bilen bir anlatıcıdır. Bu yüzden "İlahi bakış açısı" kullanılmıştır.
SAYFA 185
12) telef olmak, yanıp tutuşmak, adak adamak vs.
13) "Leyla ile Mecnun mesnevisi Acemlerde (İranlılar) çoktur, Türklerde ise yoktur. Sen de dünyaya gizli bir hazine çıkar" sözleri üzerine yazmıştır.
14.a) İkisinde de aşk teması işlenmiştir. Ancak birinde peygamber aşkı, diğerinde beşeri aşk işlenmiştir.
b) Fuzuli, "Su Kasidesi" adlı eserinde peygamber övgüsünü dile getirmek için kaside şeklini tercih etmiştir. Ancak Leyla ile Mecnun eserinde olaya bağlı kalındığı için mesnevi şeklini tercih etmiştir.
Anlama Yorumlama 1) İkisinde de yazılı bir metin olmadan sözlü olması nedeniyle bir ilgi vardır.
2) Leyla ile Mecnun mesnevi geleneğine bağlı olduğu için manzumdur. Ancak Tahir ile Zühre mesnevi geleneğine bağlı değildir.
3.a) O dönemlerde hemen hemen her şiirde aşk konusu işlenir.
b) Aşk duygusu insanoğlu varolduğu sürece yaşanabilir.
**ÇME DEĞERLENDİRME1) E 2) D 3) C 4) D D Y D Y 5) E 6) E 7) A E
SAYFA 192 1) İzleyicilere oyunun başladığını bildirmek ve izleyicilerin dikkatini perdeye yoğunlaştırmak amacıyla okunur.
2) Karagöz, söylenenleri yanlış anlayan, neşeli, halktan birisidir. Hacivat ise okumuş, kültürlü, düzgün konuşan birisidir. (Hangisini kendinize yakın bulursanız onu seçin)
3.a) Oyunda güldürü yanlış anlamalarla sağlanmaktadır.
b) NOT: K: Karagöz, H: Hacivat K: Dur Hacivat şaka yaptım H: Bırak birader sakalımı yordun H: El-cinni melacinni, kör cini. Estane mestane kuru kuzu kestane K: Amin, amin… Kabak çekirdeği, sarı leblebi. Amin H: Aman Karagöz’üm, nedir bu işler K: Kafanı kırsın geyiklerle keşişler
4) (Kişilik özellikleri 2. sorunun cevabında verilmiştir)
5) HACİVAT: Of… KARAGÖZ: (Penceresinden)… HACİVAT: Bir yar-i… HACİVAT: Maşallah… KARAGÖZ: Lebbeyk? HACİVAT: Akşam-ı… KARAGÖZ: Senin de…
SAYFA 193
6.a) Verilen ifadeler, yanlış anlamanın yanı sıra imparatorluğun bazı milletlerinin de telaffuzları metnin güldürü unsurunu sağlayan ögelerdir.
b) Halk söyleyişleri ve kullanımları ile sa****k açısından bir benzerlik vardır.
7.a) (Karagöz’ün anlatımı forumumuzda mevcut. Bu sorunun cevabı da orda mevcuttur)
b) Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı din, ırk ve dillerin bir arada yaşadığı bir yapıya sahip olduğu hakkında bilgi verir.
Türk Halk Tiyatrosu geleneğine bağlıdır.
9) Gülüp rahatlamanın ve neşelenmenin yanı sıra hiçbir ağacın kesilmemesi gerektiği kıssadan hisse olarak algılanmaktadır.
SAYFA 195
1) Ali Asker ile Sururi duydukları davul sesinden bir düğün olduğunu zannederler. Sorduklarında da onun bir düğünden değil, bir pehlivan güreşinden gelen davulun sesi olduğunu öğrenirler. Güreşleri izlemek için Pınarbaşı’na giderler ve orada gördükleri pehlivanlar hakkında konuşurlar.
2) Ali Asker (Acem) Garson (Bursalı Göçmen) Yahudi
3) Metne göre sesini (taklit) kullanmaktadır. Ayrıca bir mendil ve sopayı da araç olarak kullanırlar.
4) Halk Tiyatrosu geleneğine bağlıdır.
5) Aralarındaki en büyük benzerlik yazılı bir metin olmadan sözlü olarak gösteri yapmalarıdır.
SAYFA 199
1)-Cücenin anahtarı kapının üzerinde bırakması -Kavuklu'nun düğün alayını yönetmesi -Kavuklu'nun yeni bir ev araması -I. Zenne'nin kocasını aramak için gelmesi -Pişekar'ın Kavuklu ile karısını barıştırması.
2) Pişekar'dır.
3) Pişekar: Baş aktördür. Hali vakti yerinde, bilgili, orta sınıfın temsilcisidir. Alaycı bir İstanbullu olarak yansır.
Kavuklu: Başındaki kavuğu ile kurnaz ve zeki, komik hareketleri ve ince zekasıyla oyunu sürükleyen bir tipdir.
(Hangisini kendine yakın bulursan onu seç)
4) Taklit: Pişekar - Bir arabacıyı çağırır gibi yaparak hem onun yerinde hem de kendi yerinde konuşması. Benzetme: Kavuklu - Senin gibi tımarhane düşkünü Kavuklu - "İhtiyar" söz mü? Bir patlıcan dört değnek sok, işte bizim beygir.
Yanlış Anlama: Pişekar - Efendim, "Bir müşkülünüz mü var?" dedim, yani bir işiniz mi var? Kavuklu - Evet, bir dişimiz var, iki babamız. Sen bizi hindi çobanı mı zannettin?
Anlamazlıktan Gelme: Pişekar - Nasıl Ali? Kavuklu - Sade Ali. Pişekar - Maşallah, Sade Ali Efendi.
5) Halk Tiyatrosu Geleneği'ne bağlıdır.
SAYFA 200
1) Sahne Modern Tiyatro: Bolca dekorların kullanıldığı bir sahne özelliği vardır. Karagöz: Beyaz bir perdeye ışık yansıtılmasıyla düzenlenen bir sahnede sergilenir. Meddah: Sen olmaksızın bir topluluk karşısında anlatıma dayanır. Orta Oyunu: Basit birkaç dekorun bulunduğu tam olarak sahne denemeyecek tarzda halk önünde oynanır.
Müzik Modern Tiyatro: Opera, opera komik, operat, bale ve müzikli komedi müziğin kullanıldığı tiyatro eserleridir. Karagöz: Tef ve nereke kullanılır. Meddah: Müziksiz gerçekleştirilir. Orta Oyunu: Müzik kullanılarak gerçekleştirilir.
Tipler Modern Tiyatro: Tiyatro eserine göre tipler değişir. Karagöz: Belli tipler vardır. (Karagöz, Hacivat, Ermeni, Rum, Yahudi, Bebe Ruhi, Tuzsuz **** Bekir...) Meddah: Meddahın anlattığı hikayedeki tipler, onun taklidiyle canlanır. Orta Oyunu: Bilirli tipler vardır. (Kavuklu, Pişekar, Zenne, Cüce)
Dekor Modern Tiyatro: Profesyonelce hazırlanmış, eserle ilgili bolca dekor kullanılır. (eşya, renk, ışık, araç, gereç) Karagöz: Beyaz perde arkasından ışık yansıtılmasıyla kurulan bir sahnesi vardır. Dekorlar içinde "göstermelik" denilen figürler kullanılır. Meddah: Dekor kullanılmaz. Orta Oyunu: Basit bir dekor kullanılır.
2) Türk Tiyatrosu a) Geleneksel Türk Tiyatrosu 1-Karagöz 2-Orta Oyunu 3- Meddah 4- Köy Seyirlik Oyunu
b) Modern Türk Tiyatrosu 1-Komedi 2-Trajedi 3-Dram
SAYFA 201
1-E 2-A 3-B 4-C 5-C 6-B 7-E 8-C 9-C
SAYFA 202
9- Y D D D D Y
10- Şeyh Muhammet Küşteri - Küşteri Meydanı Hacivat - semai fasıl şaman - baksı
11-D Y Y Y D
12) Karagöz, kararsız, rahat, gözü pek ve serbest olması bakımından orta oyunundaki Kavuklu ile benzerlik göstermektedir. Çünkü Kavuklu da **** dolu halleri ve şakalarıyla oyunu sürükleyen kişidir.
Hacivat da medrese görmüş, nezaket düşkünü ve kibarlık budalası, ukala haliyle, orta oyununda okumuş, hali vakti yerinde, orta sınıfı temsil eden Pişekar'a benzer.
| |
|